Meme Kanserinde Risk Faktörü Olmasa da Düzenli Kontrol Şart!

Meme Kanserinde Risk Faktörü Olmasa da Düzenli Kontrol Şart!

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elanur Karaman, meme kanserinin yalnızca risk faktörlerine sahip kadınlarda değil, hiçbir risk bulunmayan kişilerde de görülebileceğini belirterek tüm kadınları düzenli kontrole çağırdı.

Karaman, yaptığı yazılı açıklamada meme kanserinin hem dünyada hem Türkiye’de ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiğini söyledi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2022 yılında dünyada yaklaşık 2,3 milyon kadına meme kanseri tanısı konulduğunu, 666 bin kadının ise bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini aktardı. Türkiye’de aynı yıl 25 bin yeni vaka tespit edilirken 7 bin 360 kadın yaşamını yitirdi.

“Her Kadın Meme Sağlığını Takip Etmeli”

Meme kanserinin risk faktörlerine dikkat çeken Karaman, “İleri yaş, genetik yatkınlık, obezite, alkol ve sigara kullanımı riski artırıyor. Ancak vakaların yaklaşık yarısında bilinen bir risk faktörü olmadan da kanser gelişebiliyor. Bu nedenle her kadının kendi meme sağlığını düzenli olarak takip etmesi çok önemli” dedi.

Her kitle ya da sertliğin kanser anlamına gelmediğini ama mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayan Karaman, Türkiye’de 40-69 yaş arası kadınların her iki yılda bir ücretsiz mamografi çektirebildiğini hatırlattı. Mamografinin meme kanserini erken evrede tespit etmede en etkili yöntem olduğunu da ekledi.

Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor

Karaman, tedavi yöntemlerine ilişkin de bilgi vererek, “Cerrahi, radyoterapi, hormon tedavileri, kemoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve bazı durumlarda immünoterapi uygulanabiliyor. Günümüzde meme koruyucu cerrahi yaklaşımlar ön planda. Multidisipliner tümör konseyleriyle hem onkolojik güvenliği sağlıyor hem de hastaların yaşam kalitesini koruyoruz” ifadelerini kullandı.

Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı olduğuna dikkat çeken Karaman, kadınlara şu çağrıyı yaptı:

“Kadınlarımızı korumak geleceğimizi korumaktır. Erken tanı hayat kurtarır. Hastalıktan korkmayın, geç kalmaktan korkun.”

Önceki Haber Türkiye, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıpta Dünyaya Örnek Oluyor
Sonraki Haber “Food Noise”: Obeziteyle Mücadeleyi Zorlaştırıyor
Benzer Haberler
Rastgele Oku