Akciğer Kanserinde Çevresel Riskler Artıyor: Büyükşehirlerde Yaşayanlar Daha Fazla Tehlike Altında

Akciğer Kanserinde Çevresel Riskler Artıyor: Büyükşehirlerde Yaşayanlar Daha Fazla Tehlike Altında

Uzmanlar, büyükşehirlerde yaşayan bireylerde hava kirliliği ve diğer çevresel faktörlerin akciğer kanseri riskini yüzde 20 ila 40 oranında artırdığını belirterek, sağlık sektörünün önleyici politikalar için daha güçlü bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguluyor.

Kasım ayı “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı”, 17 Kasım ise “Akciğer Kanseri Farkındalık Günü” olarak kabul edilirken, hastalığın sigara dışında hava kirliliği, partikül madde, mesleki maruziyet ve radon gazı gibi çevresel nedenlerle de tetiklendiği belirtiliyor.

Türkiye’de Her Yıl 45 Bin Yeni Akciğer Kanseri Vakası

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Üyesi ve Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Şahin Laçin, akciğer kanserinin dünyada yılda 2,5 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 45 bin yeni vakayla en yaygın kanser türlerinden biri olduğunu söyledi.

Laçin, özellikle çapı 2,5 mikrometreden küçük partiküller olan PM2,5 seviyelerinin kanser riskini belirgin şekilde artırdığını belirterek, şunları kaydetti:

“Bilimsel verilere göre PM2,5 seviyesinde metreküpte her 10 mikrogram artış, akciğer kanseri riskini yüzde 15–22 artırıyor. Bu partiküller trafik, sanayi, kömür ve biyokütle yakımından ortaya çıkıyor ve vücudun doğal filtreleme mekanizmasını kolayca aşabiliyor.”

Türk Toraks Derneği analizlerine göre yüksek PM seviyeleri, KOAH ve akciğer kanserine bağlı ölüm oranlarını da ciddi biçimde yükseltiyor.

“Hava Kirliliği DSÖ Limitlerinin 2–4 Kat Üzerinde”

Laçin, özellikle büyük şehirlerde yaşayanlarda riskin belirgin şekilde arttığını belirterek şöyle devam etti:

“PM2,5 düzeyinin Dünya Sağlık Örgütü sınırının 2–4 kat üzerinde olduğu şehirlerde kanser riski anlamlı ölçüde yükseliyor. Uzun süreli maruziyet, örneğin 10 yıl boyunca yüksek PM2,5’a maruz kalmak, akciğer kanseri riskini 1.2–1.4 kat artırıyor.”

Ayrıca ev içi hava kalitesi ve özellikle radon gazının da önemli bir risk faktörü olduğuna dikkat çekti. Radon gazının dünyadaki akciğer kanseri vakalarının yüzde 3–14’ünden sorumlu olduğunu, Türkiye’de de özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde sınır değerlere yakın veya üzerinde ölçümler yapıldığını ifade etti.

Hangi İller Risk Altında?

Hava Kalitesi İzleme Merkezi’nin 2024 verilerine göre, Türkiye’de 81 ilin 66’sında yıllık PM2,5 seviyesi DSÖ’nün güvenli limitini aşıyor. Özellikle:

  • İstanbul
  • Ankara
  • İzmir
  • Bursa
  • Kahramanmaraş

gibi illerde hava kirliliği, akciğer kanseri açısından ciddi risk oluşturuyor.

Laçin, sigara içmeyenlerde akciğer kanseri oranının son yıllarda dünya genelinde yüzde 15–25, Türkiye’de ise yüzde 17–20 düzeyine çıktığını belirtti. Özellikle genç kadınlarda PM2,5 maruziyetinin önemli bir risk olduğuna dikkat çekti.

“Temiz Hava Temel Bir Halk Sağlığı Gerekliliğidir”

Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Berna Eren Kömürcüoğlu, hava kirliliğinin küresel ısınma ile birlikte arttığını, bu nedenle akciğer kanserinin çoğu zaman geç evrede fark edildiğini belirtti.

Kömürcüoğlu, belirtileri şöyle sıraladı:

  • Öksürüğün şekil değiştirmesi veya artması
  • Balgamda kan
  • Nefes darlığı
  • İştahsızlık, halsizlik
  • İstem dışı kilo kaybı
  • Göğüs duvarı veya boyunda şişlik

Kömürcüoğlu, ulusal çapta hava kirliliğini azaltmaya yönelik politikaların acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, sağlık sektörünün koruyucu ve uyarıcı rolünün artırılması gerektiğini ifade etti.

Önceki Haber Diyabetin Az Bilinen Bir Türü: LADA Diyabet
Sonraki Haber Bağımlılık Yapmayan Doğal Ağrı Kesme Mekanizması Keşfedildi
Benzer Haberler
Rastgele Oku