Kahve ve çikolatanın birlikte tüketilmesinin vücutta ciddi biyokimyasal etkiler oluşturabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Barış Öztürk, bu iki besinin aynı anda alınmasının ani bir histamin artışına yol açtığını söyledi. Öztürk’e göre histamin seviyesinin yükselmesiyle birlikte vücut kendini korumaya alıyor ve bu durum yağ yakımını durdurarak yağ depolanmasını tetikliyor.
Histamin artışının yalnızca ödemle sınırlı kalmadığını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, bu süreçte bölgesel kan dolaşımının bozulduğunu ve dokulara yeterli oksijen taşınamadığını belirtti. Oksijen akışının azaldığı bölgelerde yağ yakımının gerçekleşmediğini ifade eden Öztürk, bu alanların zamanla “yağ hapsi”ne girdiğini söyledi. Bu nedenle bazı bölgelerin diyet ve egzersize rağmen incelmediğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Öztürk, sorunun çoğu zaman fazla kalori alımıyla değil, hücresel düzeyde yaşanan bir kilitlenmeyle ilgili olduğunu belirtti. Histamin yükseldiğinde insülin sinyallerinin sağlıklı iletilemediğini, hücrelerin glikozu doğru kullanamadığını ve vücudun “yak” yerine “sakla” komutu verdiğini dile getirdi. Bu durumun özellikle basen, bacak, diz çevresi ve alt karın bölgesinde daha belirgin yaşandığını söyledi.
Kahve Histamini Tetikliyor, Çikolata Yüklüyor
Kahvenin doğrudan histamin içermese bile vücutta histamin salınımını artırdığını belirten Öztürk, kahvenin histamini parçalayan mekanizmaları yavaşlattığını ifade etti. Çikolatanın ise fermente yapısı nedeniyle histamin açısından zengin olduğunu ve aynı zamanda histamin salınımını da tetiklediğini söyledi. Bu iki besinin birlikte tüketilmesinin histamin patlamasını kaçınılmaz hale getirdiğini vurguladı.
Bu durumun vücutta bir alarm hali yarattığını belirten Prof. Dr. Öztürk, alarm durumundaki bedenin yağ yakamadığını, sinir sisteminin etkilendiğini, kan şekeri dalgalanmalarının arttığını ve insülin direncinin derinleştiğini dile getirdi. Bunun sonucunda duygusal yeme isteğinin de ortaya çıkabildiğini ekledi.
Öztürk, bu tablonun özellikle lipödemi olanlarda, kronik ödem yaşayanlarda, bölgesel kilo problemi bulunanlarda ve insülin direnciyle mücadele eden bireylerde daha sık görüldüğünü belirtti. Histamin artışının her zaman anında fark edilmediğini söyleyen Öztürk, etkilerin bazen ertesi gün tartıda, bazen aynada ya da kıyafetlerdeki sıkılık hissiyle ortaya çıkabildiğini ifade etti.
Son olarak çözümün her besini yasaklamak olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Barış Öztürk, önemli olanın histamini tetikleyen kombinasyonları tanımak ve doğru besin eşleşmelerini öğrenmek olduğunu söyledi. Öztürk’e göre bazı durumlarda kilo verememenin nedeni fazla yemek değil, vücudun histamin yükü nedeniyle yağı serbest bırakamaması.




