Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Uyku Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Yılmaz Bülbül, obstrüktif uyku apnesinin kalp ve damar sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturduğunu belirterek, hastalığın kardiyovasküler sistemi erken yaşlandırdığını vurguladı.
Uyku apnesinin özellikle kilo artışı ve yaşla birlikte daha sık görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Bülbül, obezitenin en önemli risk faktörlerinin başında geldiğini söyledi. Riskin yaş ilerledikçe arttığını belirten Bülbül, bazı bireylerde ise anatomik yapıya bağlı nedenlerle hastalığın ortaya çıkabildiğine dikkat çekti.
Obezite ve Anatomik Faktörler Öne Çıkıyor
Burun tıkanıklığı, üst solunum yollarında daralma ya da çökme gibi anatomik sorunların da uyku apnesi riskini artırdığını aktaran Prof. Dr. Bülbül, hipotiroidi gibi bazı hastalıkların da tabloyu ağırlaştırabildiğini ifade etti. Bülbül, “En temel risk faktörleri obezite, ileri yaş ve solunum yolunu etkileyen yapısal problemlerdir” dedi.
Kalp Hastalıklarıyla Doğrudan İlişkili
Uyku apnesi ile kardiyovasküler hastalıklar arasında güçlü bir bağ bulunduğunu vurgulayan Bülbül, “Obstrüktif uyku apnesi, hipertansiyon, kalp ritim bozuklukları, kalp yetmezliği ve inme gibi ciddi rahatsızlıkların görülme riskini artırıyor. Bu hastalık, kalp ve damar sisteminin erken yaşlanmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Horlama ve Gündüz Aşırı Uyku Hali Önemli Belirtiler
Uyku apnesi şikâyetiyle hastaneye başvuranların çoğunda horlama yakınmasının ön planda olduğunu belirten Prof. Dr. Bülbül, bazı hastalarda uykuda nefesin durduğunun eşler tarafından fark edildiğini söyledi. Geceleri sık sık bölünen uykunun gündüz aşırı uyku haline yol açtığını aktaran Bülbül, bu durumun araç kullanırken ya da dikkat gerektiren işlerde ciddi riskler oluşturabileceğini dile getirdi.
Tedavide CPAP ve Kilo Kontrolü Önemli
Uyku apnesinde en etkili tedavi yönteminin Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı (CPAP) olduğunu belirten Bülbül, bazı hastalarda kulak burun boğaz müdahaleleri, ağız içi aparatlar ya da pozisyonel tedavilerin de uygulanabildiğini söyledi. Ancak tedavinin temelinde CPAP’ın yer aldığını vurguladı.
Kilo kontrolünün hastalık yönetiminde kritik rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Bülbül, kilo verilmesiyle birlikte uyku apnesi belirtilerinin hafiflediğini, diyabet gibi metabolik sorunların daha iyi kontrol altına alınabildiğini ve yaşam kalitesinin arttığını belirtti. Bu nedenle hastaların diyetisyen ve endokrinoloji uzmanlarından destek almalarının önemine dikkat çekti.




