Sağlıkta Yeni Düzenleme Neler Getiriyor? Çalışanlar İçin Hangi Riskleri Barındırıyor?

Sağlıkta Yeni Düzenleme Neler Getiriyor? Çalışanlar İçin Hangi Riskleri Barındırıyor?

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve sağlık alanında önemli değişiklikler içeren 29 maddelik yeni yasa, sağlık çalışanları açısından yeni sorumluluklar ve belirsizlikler doğuruyor. Sahim-Sen Genel Başkanı Özlem Akarken, özellikle yeni unvanların ve görev tanımlarının açıkça belirlenmemesinin, çalışanların özlük hakları üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği uyarısında bulundu.

“Sağlık Bakım Teknisyeni” Unvanı Belirsizlik Yaratıyor

Yeni yasayla lise düzeyindeki ebe ve hemşire yardımcıları, “Sağlık Bakım Teknisyeni” adı altında birleştiriliyor. Ancak bu unvanın görev tanımı, yetki sınırları ve maaş skalası net olarak belirlenmedi. Özlem Akarken, birçok sağlık bölümü mezununun halen meslek dışı görevlerde çalıştırıldığını belirterek, “Mesleki unvan, sağlık çalışanının kimliğidir. Tanımsız ve belirsiz unvanlarla görev vermek, çalışanı mağdur eder, sağlık hizmetini zedeler” dedi.

Özellikle daha önce alınan sertifikaların, yüksek lisans ve doktora belgelerinin görmezden gelindiğine dikkat çeken Akarken, bazı unvanların mahkeme kararlarına rağmen geri verilmediğini, sağlık çalışanlarının haklarını ancak hukuk yoluyla arayabildiğini belirtti. “Toplum Sağlığı” gibi yıllardır kullanılan unvanların bile tanımsız olduğunu vurgulayan Akarken, sağlık sisteminin bu belirsizlikle nitelikli hizmet sunamayacağını ifade etti.

Hekimlere Ek Kurum Hakkı: Fırsat mı, Risk mi?

Yeni düzenleme kapsamında, özel hastane kadrosunda çalışan hekimlerin iki farklı sağlık kuruluşunda daha görev yapabilmesine izin verildi. Bu adımı olumlu bulduğunu belirten Akarken, hekimlerin iş yükü, nöbet süreleri ve dinlenme haklarının mutlaka yasal güvence altına alınması gerektiğini vurguladı. “Çalışma hakkı genişlerken, sağlık çalışanlarının sağlığı da korunmalı” dedi.

Takip Sistemi: Sahteciliğe Çözüm, Sağlıkçılara Yük

Yasa kapsamında devreye alınacak olan İlaç Takip Sistemi, ilaçların üretimden hastaya kadar izlenmesini sağlayacak. Akarken, sistemin sahte ilaçlarla mücadele için önemli olduğunu belirtirken, eczacılar, aile hekimleri ve hemşireler başta olmak üzere sağlık çalışanlarına ek iş yükü getireceğini söyledi. Bu yükün dengelenmesi için personel planlamasının ve altyapının mutlaka güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Aile Hekimliğinde Sayı Artıyor, Nitelik Riski Gündemde

2035 yılına kadar aile hekimliği uzmanı sayısının artırılması hedefleniyor. Ancak Akarken, eğitim süresinin dört yıla indirilmesinin kaliteyi düşürebileceği uyarısında bulundu. Mevcut aile hekimliği yönetmeliğinin güncellenmediğini hatırlatarak, “Sağlık gibi insan hayatını doğrudan etkileyen bir alanda hızlı çözümler değil, nitelikli ve sürdürülebilir politikalar hayata geçirilmeli” dedi.

Önceki Haber Sağlık Bakanlığı’ndan Yeni Sezaryen Düzenlemesi: Tıbbi Gerekçe Yoksa Artık Yasak
Sonraki Haber Organ Bağışında Yeni Dönem: e-Devlet ve e-Nabız Üzerinden Başvuru Başladı
Benzer Haberler
Rastgele Oku