Türkiye, yenidoğan hastalarını usulsüz sevk ederek SGK’dan haksız kazanç sağlayan ve bebek ölümlerine neden olan “Yenidoğan Çetesi” skandalıyla çalkalanıyor. Çetenin faaliyetleri, sağlık sistemindeki eksiklikleri ve SGK’nın işleyişini yeniden sorgulamaya açtı.
Skandalın Ayrıntıları
16 Ekim 2024’te ortaya çıkan iddianamede, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin usulsüz işlemlerle SGK’dan haksız kazanç sağlamak için kullanıldığı belirtildi. Çete, bebekleri gereksiz şekilde yoğun bakımda tutuyor, hasta sevklerinde manipülasyon yapıyor ve SGK’dan yüksek ücretler alıyordu. Liderleri arasında Dr. Fırat Sarı ve Dr. İlker Gönen’in bulunduğu çeteden 22 kişi tutuklandı.
Çete, özel hastanelerde yenidoğan ünitelerinin işletmesini devralmış, sevk süreçlerini kontrol eden personele rüşvet vermiş ve yoğun bakımları sürekli dolu göstererek SGK’dan günlük binlerce lira kazanç sağlamıştı. Bu süreçte usulsüzlükler, sağlık sistemindeki denetim mekanizmalarının yetersizliğini gözler önüne serdi.
SGK ve Özel Hastaneler: Sağlık Sisteminin Sıkıntıları
Özel hastanelerle SGK arasındaki ödeme sistemi, usulsüzlükler için zemin hazırlıyor. SGK, yoğun bakımda tedavi gören yenidoğan başına günlük 8 bin TL ödeme yapıyor. Hasta sayısına bağlı olarak değişen bu ödeme sistemi, bazı hastanelerin yoğun bakımları kâr merkezi haline getirmesine neden oluyor.
Özel Hastanelerin Payı Büyüyor
Türkiye’de özel hastane sayısı 2002’den bu yana %111,7 arttı.
2022’de özel hastanelerdeki toplam yatak sayısı 53 bin 805’e ulaştı. Bu, Türkiye’deki hastane yataklarının %20,52’sine denk geliyor.
SGK’nın 2023’te özel hastanelere yaptığı ödeme 34,5 milyar TL oldu. Bu miktar 2012’de 6,8 milyar TL iken, 11 yılda %416 oranında arttı.
Özel hastanelerin artışı, SGK’nın sağlık harcamalarını artırıyor ve bütçe üzerindeki yükü ağırlaştırıyor. SGK’nın merkezi bütçeden aldığı pay %6’ya ulaşmış durumda.
Denetim Eksikliği ve Usulsüzlükler
Sağlık sistemindeki temel sorunlardan biri denetim eksikliği. Sahte hasta kayıtları, gereksiz tıbbi işlemler ve şişirilmiş faturalar SGK’nın bütçesine zarar veriyor. Örneğin, 2019’da 35 bin kalem medikal malzemenin sahte faturalarla SGK’dan 250 milyon TL alındığı tespit edilmişti.
Denetim Yetersizlikleri:
Yetersiz kadro ve kaynaklar denetimlerin etkinliğini azaltıyor.
Elektronik fatura ve dijital takip sistemlerinin eksikliği usulsüzlüklerin önlenmesini zorlaştırıyor.
Yaptırımların caydırıcı olmaması, suistimallerin devam etmesine neden oluyor.
Çözüm Önerileri ve Gelecek Adımlar
Denetimlerin Güçlendirilmesi: Denetim birimlerinin nitelik ve nicelik olarak artırılması.
Dijitalleşme: Elektronik sistemlerle işlemlerin daha şeffaf hale getirilmesi.
Vatandaş Katılımı: Faturaların hastaların kontrolüne açık hale getirilmesi, bilinçlendirme çalışmaları.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, özel sağlık sektöründeki güveni yeniden tesis etmek için denetimlerin revize edileceğini ve sistemde reform yapılacağını açıkladı. Sağlık meslek örgütleri ise SGK ve özel hastaneler arasındaki sözleşmelerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Sonuç:
“Yenidoğan Çetesi” skandalı, Türkiye’de sağlık sistemindeki temel sorunları bir kez daha gündeme taşıdı. Sağlık sisteminin sürdürülebilirliği için denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, dijital altyapının geliştirilmesi ve SGK’nın ödeme süreçlerinde daha şeffaf bir yapı oluşturulması kritik önem taşıyor. Bu adımlar atılmadığı takdirde hem kamu bütçesi hem de sağlık hizmetlerine erişim daha fazla zarar görebilir.
Kaynak: Teyit