Türk bilim insanlarının yürüttüğü deneysel çalışma, taze sıkım sızma zeytinyağı tüketiminin diz kireçlenmesini (osteoartrit) hafifletebileceğini ortaya koydu. Araştırmada, özel olarak bu zeytinyağıyla hazırlanan yemlerle beslenen sıçanlarda eklem hasarının azaldığı ve oksidatif stres düzeylerinin düştüğü tespit edildi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin (SBÜ) Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında yürütülen çalışmaya, İstanbul’daki Kanuni Sultan Süleyman, Bakırköy Dr. Sadi Konuk ve Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ile İstanbul-Cerrahpaşa ve Dokuz Eylül Üniversitesi Veteriner Fakültelerinden bilim insanları katıldı.
Laboratuvar ortamında monosodyum asetat enjeksiyonu ile osteoartrit modeli oluşturulan sıçanlar, 21 gün boyunca taze sıkım sızma zeytinyağı ile zenginleştirilmiş yemlerle beslendi. Clinical Rheumatology dergisinde yayımlanan sonuçlara göre, zeytinyağı verilen grupta kireçlenme belirtileri hafifledi, serum oksidan seviyeleri önemli ölçüde düştü.
“Osteoartrit ile damar sertliği arasında biyokimyasal benzerlik var”
Çalışmanın koordinatörü Prof. Dr. Cemil Ertürk, diz kireçlenmesinin yalnızca eklem yıpranmasından ibaret olmadığını belirterek hastalığın damar sertliğiyle benzer biyolojik süreçler taşıdığına dikkat çekti. Yıllar içinde yaptıkları çalışmaların, osteoartrit hastalarında kötü kolesterolün oksitlenmiş formunun (ox-LDL) yüksek, koruyucu enzim PON-1 seviyelerinin ise düşük olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Ertürk, yağ metabolizması bozukluklarının ve yüksek vücut yağ oranının da osteoartrit riskini artırdığını belirtti.
“Zeytinyağı kıkırdak yıkımını azaltıyor ama ilaç değildir”
Taze sıkım sızma zeytinyağının güçlü antioksidan etkisine dikkat çeken Prof. Ertürk, çalışmada bu yağla beslenen sıçanlarda kıkırdak hasarının belirgin şekilde azaldığını ifade etti:
“Zeytinyağı verilen grupta ox-LDL ve oksidan maddeler düşerken histopatolojik incelemelerde osteoartrit hasarının azaldığını gördük. Ancak bu sonuçlar zeytinyağının osteoartriti tedavi eden bir ilaç olduğu anlamına gelmez.”
Ertürk, bulguların umut verici olduğunu fakat kesin sonuçlar için geniş kapsamlı insan çalışmalarına ihtiyaç bulunduğunu söyledi.




