Bu yıl 19’uncusu düzenlenen TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı ve Kongresi kapılarını açtı. Fuarda gerçekleştirilen “Sağlık Turizmi” söyleşisinin konuğu olan İZFAŞ Sağlık Sponsoru Medicana International İzmir Hastanesi Genel Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Remzi Karşı, İzmir’in sağlık turizmi için güçlü bir altyapıya sahip olduğunu belirterek, tüm paydaşlara “ortak politika” çağrısı yaptı. Karşı, “Hiçbir özel hastane sağlık turizminde birbirinin rakibi değildir. Ancak bütüncül bir strateji ile hareket edilirse doğru sonuçlara ulaşabiliriz” dedi.
Türkiye’nin en büyük turizm platformlarından biri olan TTI İzmir’e dünyanın dört bir yanından sağlık profesyonelleri katıldı. TTI Stage sahnesinde düzenlenen söyleşide Dr. Remzi Karşı’nın yanı sıra İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özkardeşler ve Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Filiz Dağ da görüşlerini paylaştı.
“İzmir’in Sağlık Altyapısında Hiçbir Eksik Yok”
İzmir’in hem tarihsel mirası hem de modern sağlık olanaklarıyla bir “sağlık markası” olma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Dr. Karşı, şunları söyledi:
“İzmir, Asklepion’dan bugüne uzanan tarihiyle, uluslararası akreditasyona sahip teknolojik hastaneleri ve güçlü hekim kadrosuyla çok ciddi bir sağlık altyapısına ulaşmış durumda. Sorun altyapıda değil; bu avantajların turizme nasıl aktarılacağı konusunda ortak bir politika belirleyebilmemizde.”
Karşı, İzmir’in özellikle Kuzey Afrika, Balkan ülkeleri ve Türk cumhuriyetlerinden hasta talebi aldığını, ancak uçuş yetersizliğinin önemli bir engel yarattığını belirterek, “Sağlık turizminin sürekliliği için yurtdışı uçuşlarının sezon dışı dönemlerde de artırılması gerekiyor” dedi.
Medicana olarak yıl içinde yaklaşık 20 bin sağlık turizmi hastası ağırladıklarını söyleyen Karşı, “Bu rakamların artması, bugün burada konuşulan iş birliği adımlarına bağlı” ifadelerini kullandı.
“12 Ay Turizmi Mümkün Kılacak Anahtar: Efes ve Sağlıklı Yaşam Bölgeleri”
Sağlık turizminin yalnızca tedaviyi değil, hastanın tüm seyahat sürecini kapsadığını belirten Karşı, şu önerilerde bulundu:
“Hastanın uçuşundan konaklamasına, refakatçisinin gün içinde vakit geçireceği programlara kadar her detayı düşünmeliyiz. Çeşme, Alaçatı, Foça gibi turistik bölgeler büyük potansiyele sahip. Urla ise sağlıklı yaşam merkezleri için ideal bir bölge. Ancak en büyük imkan Efes’te. Efes üzerinden yapılacak sağlık turizmi planlaması, İzmir’e 12 ay boyunca yabancı hasta akışı sağlar.”
Yabancı hastaların yüzde 46’sının sağlık turizmi, yüzde 54’ünün ise turist sağlığı kapsamında başvurduğunu belirten Karşı, sağlık turizmine yönelik politikaların netleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Sağlık Kampüsü İzmir’e Rekabet Gücü Kazandırır”
İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özkardeşler, sağlık turizminin doğru yönetmeliklerle şehre önemli yatırımlar çekebileceğini söyledi. İzmir’in büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“İzmir’de sağlık turizmi adına uluslararası güvenilir bir marka oluşturmalıyız. Bunun dijital platformlarda ve uluslararası fuarlarda güçlendirilmesi gerekiyor. Doğru yatırımcıyı çekmek için sağlık kampüsü kurulması çok önemli. Serbest bölgelerde olduğu gibi sağlık için özel bir bölge oluşturulursa İzmir dünya ile daha rekabetçi hale gelir.”
“Turist Sağlığı İçin Çalışmayı Sürdürüyoruz”
Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Filiz Dağ ise hastanelerinin Türkiye'nin ilk belediye hastanesi olduğuna dikkat çekerek, “İzmir’e gelen turistlerin sağlığını korumak bizim sorumluluğumuz. Yeni hastane binamızla birlikte hem hastaneler hem de belediye arasında güçlü bir köprü olmaya devam edeceğiz” dedi.
