Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, koronavirüs ve diğer viral enfeksiyonlardan sonra bazı çocuklarda aylarca süren kronik şikayetlerin ortaya çıkabileceğini belirtti. Bu tablo, tıpta “akut enfeksiyon sonrası sendrom” olarak tanımlanıyor ve çocuklarda yorgunluk, nefes darlığı, halsizlik, beyin sisi gibi belirtilerle kendini gösteriyor.
Akut Enfeksiyon Sonrası Sendrom Nedir?
Dr. Seçkin, bu sendromun dünyada milyonlarca kişiyi etkilediğini ve her bin kişiden birinde görüldüğünü söyledi.
“Hasta genellikle ‘Bir türlü toparlanamadım, eski halime dönemedim’ der. Koronavirüs veya başka bir virüs sonrası üç ay içinde başlayan ve en az iki ay süren kronik şikayetler bu sendromun göstergesidir.”
Bu süreçte hastalığın tamamen bitmesine rağmen yorgunluk, kas ağrısı, uyku bozukluğu veya nefes darlığı gibi belirtiler devam edebiliyor.
Belirtiler Haftalarca, Hatta Aylarca Sürebilir
Dr. Seçkin’e göre, fiziksel aktivite ya da stres sonrası belirtiler 24-48 saat içinde kötüleşebiliyor ve günler, haftalar hatta aylar sürebiliyor. Bazı çocuklar normalde zorlanmadan çıktıkları merdivenleri çıkmakta güçlük çekiyor, kalp çarpıntısı, baş dönmesi veya denge bozukluğu yaşayabiliyor.
Kimlerde Daha Sık Görülür?
Sendromun, özellikle kadınlarda, enfeksiyonu ağır geçirenlerde ve astım, alerji, obezite gibi kronik rahatsızlıkları olanlarda daha sık görüldüğünü söyleyen Seçkin, çocuklarda da benzer risk faktörlerinin etkili olabileceğini vurguladı.
Çocuklarda En Sık Görülen Şikayetler
Dr. Seçkin, çocuklarda bu sendromun en sık şu belirtilerle görüldüğünü ifade etti:
- Sürekli yorgunluk ve halsizlik,
- Nefes darlığı ve efor sonrası tükenmişlik,
- Beyin sisi (dikkat ve odaklanma güçlüğü),
- Egzersiz ve stres intoleransı,
- Ağrılar, kaygı artışı ve uyku bozuklukları.
Bu şikayetler nedeniyle okul devamsızlığı artabiliyor, çocuğun günlük yaşam kalitesi belirgin şekilde düşebiliyor.
Vücutta Ne Tür Değişiklikler Oluyor?
Dr. Seçkin, sendromun yalnızca semptomlarla sınırlı olmadığını belirterek şunları söyledi:
“Etkilenen çocuklarda hücre düzeyinde kronik inflamasyon, otoimmün süreçler ve mitokondriyal fonksiyon bozuklukları gözleniyor. Hücrelerin enerji üretim kapasitesi azalıyor, beyin kan akışı düşüyor, mikrobiyom dengesi bozuluyor.”
Tedavi Nasıl Olmalı?
Tedavi, çocuğun şikayetlerine göre planlanıyor. Dr. Seçkin, efor sonrası halsizliği olan çocuklarda yavaş tempolu, kademeli fiziksel ve zihinsel aktiviteler öneriyor:
“Aktiviteler, çocuğun günlük yaşamına uyum sağlamasına yardımcı olmalı; ancak aşırı yüklenmeyi artıracak düzeyde olmamalıdır.”
Erken Tanı ve Doğru Destek Çok Önemli
Uzmanlara göre, çocuklarda enfeksiyon sonrası uzun süren şikayetlerin hafife alınmaması gerekiyor. Erken tanı ve aile desteği ile çocuğun okul, oyun ve sosyal yaşamına yeniden adapte olması mümkün.




