Antibiyotik Direncinde Alarm: “Tedavi Seçenekleri Tükenme Noktasında”

Antibiyotik Direncinde Alarm: “Tedavi Seçenekleri Tükenme Noktasında”

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, antibiyotik direncinin artık küresel ölçekte bir “sessiz pandemi”ye dönüştüğünü belirterek önemli uyarılarda bulundu. Dünya Antimikrobiyal Direnç Farkındalık Haftası kapsamında konuşan Kartal, 2025 itibarıyla dünya genelinde geniş etkili antibiyotiklere karşı direncin %15 ila %40 oranında arttığını, bazı bölgelerde ise bu oranın kritik patojenlerde %70’e kadar yükseldiğini aktardı.

Kartal, antibiyotik direncinin modern tıbbı doğrudan tehdit ettiğini belirterek, ameliyatlar, kanser tedavileri ve yoğun bakım süreçlerinde enfeksiyonların giderek daha zor tedavi edilir hâle geldiğini vurguladı.

2050 Uyarısı: “Dirençli Enfeksiyonlar Ölümleri Artıracak”

Prof. Dr. Kartal, DSÖ verilerine göre her 6 bakteriyel enfeksiyondan birinin antibiyotiklere yanıt vermediğini, takip edilen enfeksiyonların %24’ünün birinci basamak antibiyotiklere etkisiz kaldığını söyledi. Dünya Sağlık Örgütü’nün projeksiyonuna göre gerekli önlemler alınmazsa 2050 yılına kadar dirençli enfeksiyonlara bağlı ölümlerde ciddi artış yaşanacağı ifade edildi.

“Tedavi seçenekleri daralıyor, ölüm oranları yükseliyor. Gram-negatif bakterilere karşı elimizde yeterli ilaç alternatifi yok. Yeni ilaç geliştirme hızımız, direnç artışının çok gerisinde.”

Yanlış Kullanım En Büyük Tehlike

Kartal, antibiyotik direnciyle mücadelede en büyük engellerden birinin hatalı kullanım olduğunu belirtti:

  • Reçetesiz antibiyotik alınması
  • Doz veya tedavi süresinin yanlış uygulanması
  • Gereksiz antibiyotik kullanımı

Bu davranışların, bakterilerin direnç kazanmasını hızlandırdığını belirtti.

“Sadece Yeni İlaç Geliştirmek Yetmez”

Kartal, antibiyotik direncinin insan, hayvan ve çevre sağlığını kapsayan küresel bir problem olduğunu vurguladı ve çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

  • Akılcı antibiyotik kullanımı
  • Enfeksiyonlara karşı koruyucu önlemlerin yaygınlaştırılması
  • Tanı testlerinin hızlandırılması ve yaygınlaştırılması
  • Hastanelerde ve toplumda enfeksiyon kontrol programlarının güçlendirilmesi
  • Antimikrobiyal direncin küresel ölçekte izlenmesi
  • Yenilikçi tedavi ve tanı yöntemlerinin desteklenmesi

Prof. Dr. Kartal, “Mevcut antibiyotikleri kaybetmemek en az yenilerini geliştirmek kadar önemlidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Önceki Haber Sağlık Bakanı Memişoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Soruları Yanıtladı
Sonraki Haber 11'inci Türk Tıp Dünyası Kurultayı Başladı
Benzer Haberler
Rastgele Oku